Son günlerde bazı basın-yayın organlarında yer bulan “bazı meyve aromalı maden sularının yüksek derecede güneş ışığı veya ısıya maruz kalmaları halinde kanserojen etki yaratabileceğine” ilişkin iddialar içeren haberler Derneğimizce yakından takip edilmektedir. İddia edilen konu da dahil olmak üzere, sektöre ilişkin her iddia ve bulgu öncelikle Derneğimiz ve üyelerimizin bilgisi dahilindedir.

Derneğimiz ve temsil ettiği tüm üyeler için toplum sağlığına değer katacak ürün ve hizmetler sunmak önceliktir. Bu önceliğin hayata geçmesinin birinci teminatı, üyelerimizin ilgili devlet kurumları tarafından kamu sağlığı için oluşturulmuş standartlara uygun faaliyetler göstermeleridir. Ülkemizde tüketici sağlığı açısından gıda sektörüne yönelik düzenlemeler ve denetim mekanizmaları, gerek Avrupa Birliği ülkeleri gerekse diğer gelişmiş ülkelere paraleldir.

• Ülkemizde tüm gıda ürünleri Türkiye Cumhuriyeti Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı yönetmeliklerine göre üretilir. İlgili bakanlık, piyasa ve üretici kontrollerini birçok AB ülkesinden de ileri olmak üzere son derece titiz bir çalışmayla düzenli bir şekilde gerçekleştirmektedir. İlgili yönetmeliklerde, iddiaya konu maddelerin bir arada kullanılmasında herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir. Onlarca yıldır süren bu titiz ve düzenli kontrollerde iddia edildiği gibi bir bulguya rastlanmaması nedeniyle bir düzenlemeye de gerek görülmemiştir.
• Türk MASUDER üyesi şirketler üretim sonrasında kendi kalite kontrol yönetmelikleri doğrultusunda denetlemelerini de yine belirtilen tüm sağlık parametrelerine uygunluk açısından ayrıca gerçekleştirir.
• Bu tür iddiaların bilimsel olarak ispatlanmış olması halinde, tüketici sağlığı alanında üreticilere rehberlik etme ve denetleme sorumluluğunu üstlenen yerel, bölgesel ve küresel otoriteler gerekli düzenlemeleri oluşturarak dünya çapında tüketici sağlığının korunması için harekete geçmektedir.

Ülkemizdeki düzenlemelerde olduğu gibi, uluslararası alanda da söz konusu iddianın bugüne kadar dünyada bilimsel olarak kanıtlanmış veya kabul görmüş bir risk olarak tanımlandığına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Daha önce de gündeme gelen bu iddia farklı otoritelerce araştırılmış ve ifade edilen riskin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. ABD’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlı gıda, ilaç, medikal ürünler ve araçlar ve kozmetikten sorumlu birimi olan U.S. Food and Drug Administration (FDA), 2007 yılında içeceklerde bu konuya ilişkin araştırmalar yapmış ve 200 adet içecek numunesi incelemesi sonucunda insan sağlığı için risk teşkil eden bir sonuca ulaşmamıştır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Gıda Standartları Kodeks Hazırlama Komitesi’nin Mart 2009’da yapılan oturumunda konuyla ilgili araştırma yapılması kararı almış, Haziran 2009 oturumunda risk teşkil eden bir bulguya rastlanmadığı sonucuna ulaşmıştır. Sonuç olarak, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye’de içeceklerde iddiaya konu olan bir risk tespit edilmemiştir. Bunun en büyük kanıtı, halihazırda bütün dünyada konuyla ilgili bir sınırlama kararı alınmayışı ve halk sağlığını tehdit eden bir vakaya rastlanmayışıdır.

Türk MASUDER, mevzuata ilişkin konularda kamu sektörüyle, bilimsel ve teknik çalışmalar alanında da akademik dünya ile yakın çalışmalar gerçekleştiren bir dernektir. Derneğimiz, Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu ve Avrupa Su Üreticileri Federasyonu’nun (EFBW-European Federation of Bottled Water) asli üyesidir. Türk MASUDER, bu konu da dahil olmak üzere, gerek ülkemiz kanunlarının gerekse küresel alanda saygın karar kuruluşlarının sektörümüze ilişkin belirleyeceği standartların uygulanması konusunda her zaman takipçi olacak ve tüm gelişmeleri kamuoyu ile şeffaflıkla paylaşmayı sürdürecektir.

Gıda sektörünün toplumun sağlığı ile olduğu kadar huzuruyla da doğrudan ilgili olduğunu düşünüyor, bu nedenle “toplumu bilgilendirme ve bilinçlendirme” amacıyla açıklama yapan kişi ve kuruluşların da, bu ve benzeri beyanlarda bulunmadan önce daha sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

Özel sektör, sivil toplum, akademik dünya ve kamu kurumlarının yakın işbirliği içinde çalışmasının tüketiciler için kazanç olduğu kanaatini taşıdığımız kadar, öngörü noktasındaki risklerin topluma sunulması ile yaratılan bilgi kirliliği ve endişenin telafisinin tüm taraflar için dahi güç olduğu kanaatini de taşıyoruz.

Saygılarımızla
Türkiye Maden Suyu Üreticileri Derneği (Türk MASUDER)